8 Mayıs 2014 Perşembe

BİSİKLET BİLGİSAYARI VE KM SAYAÇLARI HAKKINDA

Bisiklet bilgisayarı satın alırken ihtiyaçlarımıza çok dikkat etmeliyiz. Bisikleti ne amaçla kullanıyoruz, nasıl bir bisiklet kullanıyoruz, gerçek ihiyaçlarımız neler. bunları göz önünde bulundurup araştırmamızı yaptıkça zaten seçeneklerimiz bizi doğru sonuca yönlendirecektir.

Örneğin sürüş stiliniz, evden okula, iş halletmeye, kütüphaneye gitmek gibi şeyleri kapsıyorsa en basit km sayaçlarına bakmalısınız. Hatta ve hatta akıllı telefonunuz var ise telefonunuza strava gibi programları indirip km saatine ihtiyaç duymayabilirsiniz. Strava açıkken telefonunuzu cebinize koyar, daha sonradan veri kontrolü yapabilirsiniz. GPS, kalp veya kadans monitörü gibi ihtiyaçlarınız olmadığından bu tarz bilgisayarlara gerek duymaycaksınız. 25-30 liralık bir sayaç çok rahat işinizi görecektir.

Uzun turlara çıkıp, bisikletinizi biraz daha performanslı kullanıyorsanız eğer, daha iyi bir km sayacına geçiş vaktiniz gelmiş demektir. Fakat burada yapmanız gereken tercih sayacınızın kablosuz olup olmayacağı. Eğer bisikletiniz ön süspansiyon sistemine sahipse kablosuz kilometre sayaçları daha çok işinize yarayacaktır. Çünkü bisikletin maşası aşağı yukarı hareket ettikçe kabloya sürekli güç uygulanacak, bu yüzden kablo yıpranacaktır. Katlanır bisiklet sahibi iseniz yine aynı kural geçerlidir. Çoğunlukla gidonda katlama mekanizması olduğundan sürekli katlanan kablo çabuk aşınacaktır. Fakat maşanız rijit ise, kablolu bir sayaç kullanabilirsiniz çünkü maşanız esnemediği için kabloyu daha güzel muhafaza etme imkanınız vardır.

Kablolu veya kablosuz sayaç tercihimizi de yaptıktan sonra dikkat etmemiz gereken diğer bir husus ise kalp monitörü ve kadans sensörü. Kalp monitörü, uzun turlarda ve performans gerektiren sürüşlerde gerçekten önemlidir. Çünkü uzun süre yapacağınız fiziksel bir faaliyeti sürekli artan azalan kalp hızında yapmak daha zordur fakat kalp atış hızınızı sabitlediğinizde vücudunuz buna göre davranacak ve buna bağlı olarak performansınız artacaktır. Aynı şekilde kadans sensörü de bu tarz sürüşlerde gereklidir çünkü yüksek viteste düşük tempoda çevirdiğiniz pedal dizlerinizi mahvedecektir. Bu yüzden dakikada kaç tur pedal çevirdiğinizin aslında çok büyük önemi vardır. Kadansınızı kontrol ederek hem sürüş kalitenizi hem de diz sağlığınızı korumuş olursunuz.

GPS seçeneği ise gittiğiniz rotaları kaydetme, daha önceden rotanın bilgisayara girilmesi, kendinle ve diğer sürücülerle karşılaştırma yapmak için gereklidir. yarışçılar veya profesyonel takımlar artık performanslarını GPS bilgisayarlar üzerinden strava platformuna aktarmakta ve herkesin kullanımına açmaktadır. eğer buna ihtiyaç duymuyorsanız üst seviye bir kilometre sayacı her halükarda işinizi görecektir. çünkü GPS'lerin fiyatları ile odometrelerin fiyatları arasında gerçekten fiyat farkı vardır.

Son olarak alacağınız sayaç ya da GPS'lerin değerlendirmelerine internet üzerinden bakın ve eğer mümkünse fiziksel olarak deneyin. çünkü her sayaç farklı geometride alıcılara veya farklı şekilde monte aparatlarına sahiptir. Gidonunuzda veya gidon boğazınızdaki boşluğun sayacınıza uygun olduğunu kontrol ettikten sonra alışverinizi rahatlıkla yapabilirsiniz. :)

bisiklet bilgisayarı (temsili) :P



5 Mayıs 2014 Pazartesi

İŞE BİSİKLETLE GİTMEK

Bisikleti ulaşım aracı olarak kullanma fikri ilk olarak üniversite yıllarımda alışkanlık haline getirdiğim bir şeydi. Kampüsüm ikamet ettiğim yerden 9km uzaklıktaydı ve otobüste camın arkasından dışarıyı izlemek çok sıkıcı gelmişti. Malum bahar ayları da gelince havalar da müsait oldu ve kendimi ilk adam akıllı bisikletimin üstünde buldum. Başlarda zorlansam da o kadar eğlenceli gelmişti ki artık okula gitmek için bahane arıyor, farklı rotalardan gitmeye çalışıyordum. Daha sonra üniversite hayatı bitti, araya başka sebepler (mazeretler) girdi 1 yıl neredeyse hiç bisiklet bile kullanmadım. Bu seferde İstanbul trafiği beni çileden çıkartmaya başlayıp yine araba camlarından dışarıyı izlemeye başlayınca anladım ki benim bisiket alma vaktim çoktan gelmiş geçiyor. İlk başta toplu taşımaya dahil olabileceğim katlanır bir bisiklet edindim. Fakat bu da yetmedi :) İşe gideceğim tüm yolu bisikletle gitmek istiyordum. Gel-zaman git-zaman, araştıra araştıra enduro diye bir bisiklet türünün olduğunu öğrendim ve artık işim ve özel ulaşımım için bisikletimi kullanıyorum. Neyse konuyu fazla uzatmadan işe giderken veya ulaşımınızı bisikletle sağlarken yapmanız gereken şeyleri, edindiğim tecrübeleri size aktarayım:

1. Kask: Bisikletin bir araç olduğunu unutmayın ve ilgili bütün kurallara uyun. Kask (görüntüsünü beğenmeseniz bile) sizi hayatta tutacak şeydir. kask takmalı mıyım?, Herkes bana bakıyor, ben bunun görüntüsünü beğenmedim gibi çekinceleriniz veya kompleksleriniz olmasın. 35-40 km hızla giderken kafanızı taşa vurmayı hayal edin. Zaten kendiniz takmak isteyeceksiniz.

2.Görünür olun: Gündüz vakti sürücülerin ya da yayaların sizi görebileceği parlak renkler giyin. Akşamları ise ön arka ışık ve reflektör kullanın.

3. Tahmin edilir olun: Göz kontağı kurun, yolun doğru yerinden sürün, sağa sola bir hareket yapmadan önce arkanızı kontrol edin. Bu şekilde motorlu taşıt sürücüleri sizin bir hareket yapmak üzere olduğunuzu anlayacaktır.

4. Rotanızı planlayın: İşe giderken yoğun olan yolları değil, rotanıza ekstra bir kaç kilometre ekleyen, fakat daha boş olan yolları tercih edin. Çünkü trafik karmaşasının ortasında kalmak sizi yanlış bir karara itebildiği gibi tehlikeye daha açık durumda kalırsınız.

5. Kulaklıklardan kurtulun: Dışardaki sesleri duyabilmeniz için kesinlikle kulaklıka müzik dinlemeyin. otomobiller sesli araçlar olabilirer fakat yayalar, hayvanlar sessizdirler. aniden önünüze çıkacak bir nesneyi kulaklık taktığınız için duymayabilirsiniz.

6. Şeridi kullanın: Eğer hızınız trafikten çok düşük değilse şeridin tamamını kullanmaktan çekinmeyin. Kendinizi trafiğin dışına itmek, sürücülerin sizi daha çok sıkıştırmalarına sebep olacaktır. Ayrıca sağ taraftan ilerlerken araç içinden kapı açan biri yüzünden kapı ödülünü kazanabilirsiniz :). Konu kapı kazalarına gelince, park halinde bir aracı geçerken içini mutlaka kontrol edin. Araç içindekilerin dışarı çıkma gibi bir eğilimi varsa, durumunuza göre ya yavaşlayın ya da yan şeride geçin.

Zil ve korna da aynı zamanda işimize yarar. bBsiklet sessiz bir araç olduğundan geldiğimizi duymayanlar olabilir. Unutmayın esas olan sadece bizim güvenliğimiz değil herkesin güvenliğidir. Anti parantez bisiklet ile sosyal bir ortama gidiyorsanız (okul, iş, kafe vb.) yanınızda ıslak medil taşımayı unutmayın. Ne kadar istemeseniz de terleyeceksiniz. ve siz farketmeseniz bile etrafınızdakiler rahatsız olacaktır. Islak mendille terinizi silmeniz kokuyu büyük ölçüde ortadan kaldırır.

Hepinize iyi sürüşler :)